Erdoğan Kurban Bayramı vesilesi ile KKTC’ye bir ziyaret gerçekleştireceğini açıkladı. Ziyaret çerçevesinde mecliste bir konuşma yapacak olan Erdoğan’ın konuşması esnasında Kıbrıs’la ilgili önemli müjdeler vermesi bekleniyor. Müjdenin içeriği şimdilik kamuoyu tarafından bilinmiyor. Yorumcuların bir kısmı müjdenin Maraş’la ilgili olacağını söylüyor. Diğer taraftan Azerbaycan yetkilileri ile KKTC yetkilileri arasında üst düzey temaslar da devam ediyor. Bilindiği gibi Azerbaycan henüz KKTC’yi resmen tanımadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vereceği müjdenin Azerbaycan’ın KKTC’yi resmen tanıması olabileceğini söyleyenler de var. Son zamanlarda Türkiye ile Azerbaycan arasında artan somut işbirliği ve stratejik ortaklık düşünüldüğünde tanıma yönünde bir gelişme sürpriz olmaz.
Müjdenin ne olacağını bekleyip göreceğiz. Ancak müjde ne olursa olsun Erdoğan’ın uluslararası kamuoyunu alıştırma stratejisi örneği az bulunur bir diplomatik hamle.
Pekala Erdoğan Kurban Bayramı’nda KKTC’ye gideceğini ve bir müjde açıklayacağını son ana kadar söylemeyebilirdi. Ancak Erdoğan günler öncesinden ziyareti duyurarak uluslararası kamuoyunu atacağı adıma hazırlıyor. Kıbrıs meselesiyle ilgilenen tüm aktörler Erdoğan’ın hamlesinin ne olacağını kestirmeye çalışıyor. Hepsi de kendileri açısından en iyi ve en kötü senaryo için hazırlık yapıyorlar. Ve bu yolla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC ile ilgili atacağı adım normalleşmiş oluyor.
Türkiye’nin bölgede ve dünyada artan etkinliği göz önüne alındığında pekala KKTC’yle ilgili bir adım atması sürpriz değil. Bunun için kimseden icazet almasına da gerek yok. Nasıl ki Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de ve Karabağ’da harekete geçmek için kimseden izin almadıysa KKTC meselesinde de benzeri olacak. Bu hesap kitap yapmamak, sorumsuz davranmak, uluslararası toplumu dikkate almamak değil. Ancak uluslararası ilişkilerin bugün evrildiği yerde artık fiili durum yaratmak ve oluşmuş fiili durum üzerinden diğer aktörlerle diploması masasına oturmak oldukça etkin bir yöntem.
Türkiye bu yöntemi son yıllarda birçok çözümsüzlük alanında kullandı. Belli ki şimdi de sıra Kıbrıs meselesine geldi. Türkiye insiyatif alacak, hamle yapacak ve oluşturduğu fiili durum üzerinden diplomasiyi yürütecek.
Uluslararası ilişkilerinin yeni usüllerini anlamayanlar bu yönetemi eleştirmeye, burun kıvırmaya devam ededursun. Biz de Erdoğan’ın denklemi değiştirecek hamlesini bekleyip görelim.